Belirsizlikle Yasamak: Istanbul’da düzensiz göçmen olmak
Bu proje Türkiye için alışılmış ve bilinen nüfus hareketleri ve göçlerin ötesinde, özellikle son yıllardaki küresel göç hareketlerinin Türkiye’yi istikamet olarak seçmesine odaklanmaktadır. Farklı ülkelerden farklı sebeplerden dolayı ve farklı ikamet süresi göze alınarak başlayan göçler Türkiye’yi önemli bir göç istikameti ve göçmen ülkesi yapmıştır. Geldikleri ülkelerde göreceli yeni (Suriye, Irak) ya da yıllardır süregelen savaş ve çatışmalar (Afganistan, Somali, Pakistan) kimi göçmenler için Türkiye’deki konumlarını geçicilikten uzun süreli bir kalıcılığa dönüştürmüştür. 2015 yılı yaz aylarında ise Türkiye, Kuzey Avrupa istikametine gitmeye çalışan göçmen grupların yoğun transit göçüyle karşılaşmıştır.
Türkiye’yi bilinçli olarak yukarıda belirtilen sebepler dışında bir göç istikameti olarak seçen, geçici olarak gelip sonradan kalan ve kalmak isteyen ve bu doğrultuda yaşamlarını kurmaya çabalayan göçmenler (özellikle eski Sovyetler Birligi’nden gelen Orta Asya’lı göçmenler) bu projenin temel ilgi alanıdır. Resmi oturum ve çalışma izninin olmadığı bir durumda göçmenlerce alınan kararlar, yapılan uzun vadeli planlar (aile birleşmesi, çocuk sahibi olmak) ya da belirsizlikten çıkma çabaları, oturum izni hatta Türk vatandaşlığının amaçlanması ve hangi koşullar altında mevcut sorunlara çözüm arandığı bu çalışmada izi sürülecek konulardır. Bu süreçteki karar alma mekanizmaları, kalma-gitme ya da alternatif yaşam şekilleri bu etnografik çalışmanın inceleme konusudur ve TÜBİTAK ve EC-FP7 Marie Curie Action 7. Program Çerçevesinin sağladığı destek bu araştırmayı mümkün kılmaktadır.