BREXIT SONRASI AB

31 Ekim 2018 14:17

BREXIT SONRASI AB
 

Dünya üzerinde birçok “birlik” bulunmaktadır. Ağırlıklı olarak bunlar ticari, güvenlik, insani yardım vb. konularda yoğunlaşmaktadır. Bu birlikler dikkat edilirse sadece bir konu başlığında yoğunlaşan tek temalı birliklerdir. Ayrıca bu birliklerin çoğunluğu sermaye grubunu ve sermaye hareketlerini kapsar.

AB, sadece bir “Kömür ve Çelik Birliği” şeklinde kurulup, bugün geldiği aşamada temel kaygısı, gelecek nesillerin ekonomik ve insani normlar bağlamında, bugünden daha iyi şartlarda yaşaması olan, komplike bir birlikteliğe dönüşmüştür. Bilinen diğer birlikler genel anlamda bir konu üzerinde yoğunlaşırken, AB, “birlik içindeki ve dünyadaki insanlar için daha iyi bir gelecek” konusuna odaklanarak, çok geniş bir yelpazede işlev görmektedir. Doğaldır ki bu kadar geniş bir yelpazede birlik olmak, beraberinde getirdiği sorunları da o ölçüde büyütmektedir.

BREXIT sonrasında bu konu AB için temel bir hareket noktası olmuş, birliği, geleceği konusunda yeni arayışlara, yeni yapılanma senaryolarına götürmüştür. Bu noktadan sonra yapılan çalışmalar beş senaryo ortaya çıkarmıştır. Bu senaryo çalışmaları Avrupa Komisyonu başkanı Jean-Claude Juncker tarafından 1 Mart 2017 tarihinde Beyaz Kitap olarak kamuoyuna sunulmuştur.

 

1. Aynı şekilde devam

2. Yalnızca Tek Pazar

3. Birden çok gönüllüler programı

4. Daha az alanda daha etkin bir AB

5. Hep birlikte daha fazla bütünleşme

 

Senaryolar hakkında daha fazla bilgi için;

https://www.ikv.org.tr/images/files/beyazicler.pdf

https://www.ikv.org.tr/images/files/ikv_degerlendirme_notu_197.pdf

 

Burada esasen üzerinde durmak gereken konu, diğer birliklerin tek bir alanda yoğunlaşmasına tezat olan AB’nin şu an için 28 ülkeyi kapsayan yaklaşık 500 milyon nüfuslu bir kesimin tüm yaşamına dokunuyor olmasıdır.
Kısaca özetlemek gerekirse Avrupa;
1900’lerde dünya nüfusunun %25’i
1960’larda dünya nüfusunun %11’i
2015’te dünya nüfusunun %6’sı
2060 yılı için tahmini olarak %4’ünü ilgilendiren bir birliktir.


Birlik kendi içerisinde 28 devleti barındırması nedeni ile karmaşık sorunlara sahiptir. Bir kısmı çok güçlü ekonomik enstrümanlara sahipken, bir kısmı da bu kadar güçlü değildir. Maalesef bu durum insanlar arasında farklı algılar oluşturmaktadır. Kriz dönemlerinde ve yükselme dönemlerinde farklı ülkeler farklı oranlarda etkilenmektedir. Örneğin güçlü ekonomisi olan ülkelerde kriz ve sonrasında büyük değişimler olmazken, daha zayıf ekonomilerde krizden çıkış, daha belirgin farklar yaratmaktadır. Bu da daha çok, güçlü ekonomi sahibi ülke vatandaşlarında hoşnutsuzluk yaratmaktadır.

Beyaz Kitap senaryolarına bakıldığında dikkat çekici olan bir durum da şudur: BREXIT ile birlikte AB geleceğini sorgulamaya başlamışken, özellikle milliyetçi unsurları ağır basan partilerin gelecekte AB’den ayrılma sözü vermeleri, konuyu daha da önemli bir hale getirmektedir. 

Bir diğer nokta ise, BREXIT bağlamında, “AB’ye hayır” diyen kesimler ayrıca tartışılması gereken bir konu gibi duruyor. Birleşik Krallık’ta AB yanlılarının gösterileri de göz önüne alındığında konu daha da bir önem kazanıyor.
AB’nin geleceği konusunda tartışmaları daha çok gündem konusu yapacağımız ortadadır. Fakat ortada bir gerçeklik varsa o da şudur: AB’nin yaşamı bir şekilde evrilerek devam edecektir. Avrupa bu konuda biraz da zorunlulukları içinde barındırmaktadır.
Bunları şöyle sıralamak mümkündür;
Ekonomi,
Genç işgücü Nüfusu,
Güvenlik,
Dünya politikasında söz sahipliği.

 

Bu konuda ilave bilgi için;

https://ec.europa.eu/commission/sites/beta-political/files/white_paper_on_the_future_of_europe_en.pdf

 

Ekonomik anlamda AB’nin bugünkü düzeyini koruyabilmesi, ortak bilimsel ve teknolojik üretime bağımlıdır. Ortak bütçeli bilim üretme sekteye uğrarsa, bu Avrupa ekonomisinde büyük yaralar açabilir. İstatistiki bilgiler 2030 yılında dünyanın en yaşlı nüfusunun Avrupalılar olacağını göstermektedir. Doğal olarak bilimsel üretimin sekteye uğraması sonunda, aktif işgücü yetersiz kalacak Avrupa, Uzak Doğu ile rekabet edecek pozisyonun dışına çıkacaktır.
Güvenlik konusu bugün için de bir sorun olmakla birlikte, tek tek sağlanması daha verimli olmayacaktır. Bugün AB, Avrupa tarihinde görülmemiş bir barış ortamı yaratmıştır. Barış ortamının bozulması, her şeyi tehdit edeceğinden, birlik üyelerinin böyle bir riske girmesi pek olası gözükmemektedir. BREXIT sonrası Birleşik Krallık’ta başlayan protestolar bu riske girmek istemeyenlerin sesi gibi geliyor.

 

Kaynak: https://www.ecfr.eu/article/commentary_scenarios_for_europe_deciphering_junckers_white_paper

 

Kapak görseli:  https://ec.europa.eu/commission/news/commission-presents-white-paper-future-europe-2017-mar-01_en